Adanın en güzel yerlerinden biri Kambos’tur, narenciye bahçeleri ile çevrelenmiş Chora’nın 3 Km güneyindeki yeşil bir vadidir. Kambos (“sade”) Sakız Adasının güney yakasında yaklaşık 10 Km uzunluğunda ve 2 Km genişliğinde gerilmiş düz bir alandır. Onu batıdan saran alçak dağlar yeraltı suları ile onu beslemektedir; bu da Kambos’u Sakız Adası başkentine yakın çicek ve ağaçlarla dolu ucsuz bucaksız bir bahçe yapan şeydir. Kambos hem yerleşke hem de tarımsal site olarak genel anlamda Yunanistan ve Avrupa için çok kritik öneme sahip eşsiz bir konumdadır.

14. yüzyıldan sonraki yıllarda aristokratların da yaptığı gibi (Rallis, Argenti, Petrokokinos, Kalvocoressi ve diğer aileler) Cenovalılar bu bölgeyi binalarını inşa etmek için seçtiler, böylece yeni bir sosyo-ekonomik sınıf kurdurlar. Thymiana kayasının yüksek duvarları binaları tozdan, rüzgardan ve soğuktan korudu. Bugünlerde sulama modern yöntemlerle yapılırken geçmişte, meyve bahçeleri hayvanlar tarafından döndürülen koca su değirmenleri ile sulanmaktaydı.
Özenerek yapılmış mermer kabartmalarla ve oluklarla süslü su depoları, avlunun merkezine oturtulacak şekilde hesaplanmıştır. Gölgeli yollar, çiçek bahçeleri ve yavaşça ilerleyen yasemin asmaları eşsiz bir atmosfer yaratmaktadır.
Ağaçların tepesinden heybetli bir şekilde yükselen iki ve üç katlı evlerin panoramik manzarasını ve servisi ile menkullere nezaret edercesine yükselmektedir. Faklı fonksiyonlarla hizmet veren dahili ve harici merdivenler bina ile buluşmaktadır. Kemerli kapılar ve pencereler küçük mermer stünlarla kemerlenmiştir, balkonlar küçük sütunlarla desteklenmiştir, kocaman giriş kapısı kolunun tabakaları ve çeşitli avlularlar, çakıl taşlı avlular ve freskolu tavanlar bölgesel koşuların bir sonucu olarak bölgenin eşsiz mimarisini sunmaktadır. Ne yazık ki 1822 katliamı ve 1881 depremi belirgin yapıları yok etmiştir.